paralanmak

paralanmak
I
обзавести́сь деньгами, разбогате́ть
II
1) разрыва́ться тж. перен. ; рва́ться, раздира́ться (от ветхости и т. п.)

üstbaşları paralandı — [вся] его́ оде́жда расползла́сь

2) стара́ться изо всех сил, из ко́жи [вон] лезть

Türkçe-rusça sözlük. 2013.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Смотреть что такое "paralanmak" в других словарях:

  • paralanmak — 1. nsz 1) Parça parça olmak 2) mec. Sıkıntı ve üzüntü içinde, olmayacak bir işle uğraşmak, didinmek 3) mec. Bir işte çok çaba ve özen göstermek 2. nsz Parasızken para elde etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • içi paralanmak (veya parçalanmak) — birine acıyarak çok üzülmek Yusuf için her fedakârlığa razı idim. Fakat buna imkân göremiyordum. İçim parçalandı. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • paralanma — is. Paralanmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • parçalanmak — nsz 1) Parçalama işine konu olmak, parçalara ayrılmak, paralanmak Rayların üstüne düşüp parçalanacaksın dedi, hem bak, herkes bizimle eğleniyor. R. N. Güntekin 2) mec. Başkasını mutlu etmek için elden gelen her şeyi yapmak, didinmek Evine gittik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pâpûş — (F.) [ شﻮﭘﺎﭘ ] pabuç. ♦ paralamak parçalamak, parça parça etmek. ♦ paralanmak parça parça olmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»